“SİYASET DEĞİL, VATAN ORTAK PAYDAMIZ OLMALI”

25 yıldır süren iktidarın halkı tatmin edemediğini belirten Kıroğlu, mevcut siyaset anlayışını sert sözlerle eleştirdi:
“Türkiye’de siyaset kirlenmiş durumda. Halk sıkıntı çekiyor, fakirlik içinde eziliyor ama siyasetçiler makamlarını koruma derdinde. Benim öyle bir derdim yok. Hepimizin derdi vatan olmalı. Gelin birleşelim, ne siyaseti ya? İnsanları ayrıştırmaya, kutuplaştırmaya kimin hakkı var?”

“GENÇLERE ÇAĞRI YAPIYORUM: TÜRKİYE İTTİFAKI’NIN ÖNCÜLERİ OLUN”

Kıroğlu, özellikle gençlere seslenerek Türkiye İttifakı’nın gerçek anlamda bir toplumsal dayanışma hareketi olduğunun altını çizdi:
“Ben Cumhurbaşkanı adayı olmayacağım. Ben Trabzon Of ilçesi Gürpınar köyünde gariban bir ailenin çocuğuyum. Derdim makam değil, vatan. Gelin Türkiye İttifakı’na katılın, üretelim, geliştirelim. Gençler bu ittifakın öncüleri olsun. Yarın biri çıkıp ‘ben bu işin başına geçeceğim’ derse, derdi vatansa, hiç tereddüt etmem bayrağı ona teslim ederim.”

“BİRLİK VE SAMİMİYET OLMADAN ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL”

Toplumsal kutuplaşmanın ülkeye ağır bedeller ödettiğini vurgulayan Kıroğlu, Türkiye İttifakı’nın samimiyet üzerine kurulu bir çatı olduğuna dikkat çekti:
“Herkes birlik beraberlikten bahsediyor ama kimse samimi değil. Ben çıktım bu samimiyeti sağlamak için herkese tebliğ ediyorum. Eğer ülkenin dertlerini masaya koyup birer birer çözmezsek hiçbir şey değişmez. İnsanların dini, mezhebi, kimliği üzerinden ayrıştırma yapmak Allah katında da suçtur. Bizim meselemiz halkın refahı, yüzünün gülmesi. Yarım ekmeğimiz varsa halkımızla paylaşacağız.”

“ÜRETİM VE DAYANIŞMA İLE TÜRKİYE AYAĞA KALKACAK”

Kıroğlu, ekonomik sıkıntıların çözümünü üretim ve toplumsal dayanışmada gördüğünü belirtti:
“Gelin yarın Naime Hanım’ın tarlasını hep beraber ekelim. Üretelim, alın teri dökelim, paylaşalım. Türkiye ancak böyle ayağa kalkar. Halkın midesi dolmadıkça, yüzü gülmedikçe siyasetçilerin sözlerinin hiçbir anlamı yoktur.”